Blog

Ben Hata Değilim

ben-hata-degilim
Not Defterim

Ben Hata Değilim

Hepimiz bazen böyle hissediyoruz:

Sıçtım batırdım…

Bu da yapılır mı be Tuba!

Ayıkla şimdi pirincin taşını…

Beceriksizsin! Rezil oldun!

Eskiden olsa saatlerce, hatta belki günlerce hatalarım yüzünden acımasızca kendimi eleştirirdim…Kendimi yerin dibine sokup oradan da çıkartmazdım.

Hala hata yapıyorum ama şu an tek fark “hata” yaptığım zamanlarda yukarıda söylediğim kelimeler yerine artık başka kelimelerim var benim. Öz şefkatin bana öğrettiği kelimeler; Hata yaptım ama ben hata değilim..

Suçluluk ve utanç hisleri iç içe geçen iki duygudur çünkü hatalı davranışımızın eleştirilmesi sırasında bunu kişisel almamamız çok zordur, hele ki çok sert bir biçimde eleştiriliyorsak. Ama bu iki duygunun arasında fark vardır. Suçluluk, “Bir hata yaptım” anlamına gelirken utanç, “Ben bir hatayım” demektir. Suçluluk davranışı, durumu ele alırken, utanç kendine saldırmaktır. Suçluluk hissinin iyi bir yanı vardır; yanlışı düzeltmek, kendimizi geliştirmek, doğru adımları atmak adına bizi motive eder. Utanç ise bizi yargıların, inançların içine hapsettiği için olduğumuz yere mıhlar, küçültür, ufaltır.

Ancak utanç özünde masum, herkesin yaşadığı bir duygudur ve  utancın arkasında sevilme, kabul görme, takdir edilme, bağlantı kurma motivasyonları vardır. İşte bu masum motivasyonları fark ettiğimizde  «Ben kötüyüm» yerine «Ben sevilmek istiyorum» demeye başlarız. Ve bu iki cümle arasındaki geçiş bize şefkatin kapılarını aralar. Çünkü utanç gibi yoğun ve zorlu bir duygunun hissettirdiklerini yargısız, sevgi dolu bir farkındalıkta tutmak – ki bu mindfulness’dır – eğer kendimize sevgi dolu bir nezaketle yaklaşamıyorsak – ki bu da öz şefkattir- gerçekten zordur.

Hata yaptığı zaman bir arkadaşıma söyleyeceğim kelimeleri artık kendime de söyleyebiliyorum. Kendimle bundan daha güzel bir dostluk olabilir mi?

Hata yaptığı zaman senin arkadaşına söyleyeceğin kelimeler neler olurdu? Bunları kendine söyleyebilir misin?